Makale

ALP-ARSLAN

İKTİBAS:

ALP-ARSLAN

Örnek insan, büyük kumandan, bugünkü Türkiye’­nin ilk banisi Alp-Arslan, bundan 902 yıl önce, yani 16 Ağustos 1064 tarihinde, askerlerine: “Vatanını, milletini, dinini sevenler benimle gelsinler” diyerek, Allah Allah sesleri arasında Ani Kalesi’ne hücuma geçmiş ve zaptetmişti. 20 Ağustos 1064’te de bugün­kü Türkiye’mizin toprakları üzerinde ilk Cuma eza­nını ve hutbesini, Kars’ın Ani şehrinde okutmuştu. Bu olay Türk ve İslâm tarihinin en büyük zaferlerindeııdir. Bu zaferi müteakip Türkler, Anadolu’ya kısa bir zamanda yerleştiler. Bu muzafferiyet İslâm dünyasında derin akisler uyandırdı. Bu mutlu gün, Müslüman - Türk âlemine kutlu olsun.

Cemender ARSLANOĞLU

Bugünkü Türkiye’mizin başı ve bânisi Alp-Arslan, 902 yıl önce 16 Ağustos 1064 tarihinde Türkiye’mizin temellerini Anadolu toprakları üzerine Kars’ta atmış, kıymetli ve büyük halefleri onu genişletmiş ve de­vam ettirmişlerdir. Ruhlarımızda büyük tesiri olan Alp-Arslan’ın 902 yıl önce bu günlerde aramızda bulunduğu hatırlanırken dünyanın en ne­cip milletlerinden biri olan Türkler’e açtığı bu günkü vatanımızın başlan­gıcı olan 16 Ağustos tarihini ona lâyık ve aynı meziyetlere sahip muak­kipler olarak kutlamanın sevinci içinde bulunuyoruz.

Alp-Arslan, Mehmet bin Davut Çağrı bey meşhur büyük Selçuk İm­paratoru Tuğrul Bey’in kardeşinin oğlu ve onun ölümünden sonra büyük Selçuk hükümdarlarının İkincisidir. 20.1.1029 tarihinde Merv şehrinde doğmuştur. 1063 yılında 31 yaşında hükümdar olmuştur. 1072 tarihinde (Kasım) 43 yaşında ölmüştür. Mezarı Horasan’da Merv şehrindedir.

Hükümdar dunca büyük bir orduyu meydana getirmiş ve bu ordu­yu Şubat 1064 tarihinde batıya Bizans hudutlarına göndermiştir. Bu sı­ralarda doğuda Bizanslıların en büyük kuvvetli kalesi ve şehri olan Ani Kalesi’ni zapta karar verdiği muharebe günü -bütün ordu erkânı ile bir­likte namaz kıldılar. Alp-Arslan, şehitlik kefeni saydığı beyazlar giydi ve güzel kokular süründü. Askerlere: “Vatanını, milletini, dinini sevenler benimle gelsinler” diye hitapta bulunarak vasiyetini yaptı; bir nefer gi­bi harbe katılacağını açıkladı. Taktız kılıç ve topuzunu aldı, “Allah Al­lah” sesleri ile kaleye hücûm başladı. Ani Kalesi, 16 Ağustos 1064 tari­hinde zaptolundu, halk esir edildi.

Alp-Arslan, esir halkın, kendi lisanında dellallar bağırtarak canla­rının emniyet altında olduğunu duyurdu. Âlicenabâne hareketle merha­met, itidal ve insanlık hislerinin yüksek örneğini gösterdi. Bu gibi afivler o devrin tarihinde nâdir görülmüştür. Bu yüksek seciyesi ile Gaip kaynaklarında hürmetle anılmaktadır.

Alp-Arslan bugünkü Türkiye’mizin topraklan üzerinde ilk Cuma ezanını ve hutbesini Kars’ta Ani şehrinde okuttu ve ilk Cuma namazını bu şehirde 20 Ağustos 1064 tarihinde Fethiye Câmiinde kıldırmıştır. İşte bu olay Türk ve İslâm tarihinin en büyük zaferlerindendir. Bu muazzam muvaffakiyet neticesi Anadolu’ya Türkler kısa bir devrede yerleştiler; bu netice Alp-Arslan’a İslâm - Türk tarihinde yüksek bir mevki bahşetmiş, büyük fâtih ve gâzilerden sayılmıştır. Halife kendisini tebrik etti. Bu muzafferi yet İslâm dünyasında derin akisler uyandırdı.

Alp-Arslan: uzun boylu, iri yapılı, yakışıklı, zeki bakışlı idi, bıyık­ları yüzüne heybet verirdi. Başına taç şeklinde hümayun bezinden sarık sarardı. Sesi mahabbetli ve dokunaklı idi. Uzun ve siyah kaftanlı Türk­men kıyafetiyle gezer, uzun bir kavuk giyerdi. Ok atımında birinci nişancı idi, cesur ve heybetli, mert, şeci, âdil, kerîm, cömert, konuşması ve etvan mütevazı, fukaraperver olduğu kadar büyük kalbli ve necip, yüksek se­ciyeli ve gak iyi meziyete sahip idi. Kararlarını: âlim, fâzıl ediplerden mü­rekkep hususî toplantılarda yapar, onların müstesna bilgi ve tecrübele­rinden faydalandıktan sonra verirdi.

İlme, san’at erbabına hürmeti fazla idi. Aleyhinde söylenen sözlere ehemmiyet vermezdi; doğruluğu çok sever, zamanında memleketinin hiç bir yerinde cinayet ve müsadere olmamıştır. İslâm ülkesinde bulunan irili ufaklı sülâlelerin tahakkümüne son vererek mazbut, siyasî bir birlik vü­cuda getirdi. Tebaası, zamanında huzur ve sükûn içinde yaşardı. Zorba­lığa yeltenen memurların cezasını vermekte gecikmezdi, sefer sırasında hiç bir kimsenin malı parasız alınmamıştır. Yabancı kimseye bir fiske atılmamıştır. Yüksek bir îmân ile Anadolu’da yeni bir tefekkür, yeni bir edebiyat ve san’at ile taze bir varlıkla yeni ve gürbüz bir nesil, bu yeni devlet kurucusu Alp-Arslan’ın 16 Ağustos 1064 tarihli Kars zaferi ile başlamıştır.

Bugün bu mutlu günün sevinci içindeyiz, hepimize mutlu olmasını Allah’tan dilerim. (Sabah - 16-8-1966)