Makale

Sağlıklı Çözüm Müşterek Bakış

MERHABA

Sağlıklı Çözüm
Müşterek Bakış

Harun ÖZDEMİRCİ
Dini Yayınlar Dairesi Başkanı

İnsanoğlu şimdiye kadar dünyanın değişik yerlerinde farklı felsefe, farklı düşünce ve farklı akımlarla temsil edilen, belki birbirinden çok ayrı hürriyet, kardeşlik ve eşitlik düşüncesinin gerçekleştirilmek istendiğine şahit oldu. Konu ile alâkalı pek çok söz dinledi. Işıltılar saçan vaadlerle ümitlendi. Kim bilir kaç kere sınırları aşan adalet, hürriyet ve kardeşlik hülyalarıyla kendinden geçti.
Şimdilerde de fazlaca değişen bir şey yok. Yirmi birinci asırda yine dünyanın yarısından fazlası, yüzyıllar öncesinin esintileriyle beklentilerini heyecan ve dikkatin doruklarında karşılıyor.
Olaylar topyekün arzu ve isteklerimize göre gelişmese de ruhlarımızı rahatlatan, gözlerimizi ufka odaklayan esintilerin olduğunda da şüphe yok. Zaman zaman ıztırap verici fırtınalar da yaşanmıyor değil, hatta kimi zaman ümitsizlik girdabı gönüllerimizi çevreliyor, aklımızın önüne geçiyor. Fakat diğer taraftan da İlahî rahmetin bir birlik ve sevinç çağlayanı haline geldiği de açık.
Hangi şartlar dahilinde olursa olsun içinde bulunduğumuz durumun olumsuz yanlarından bakışlarımızı çevirip, zıtlaşmadan, kutuplaşmadan adımlarımızı geri atabilsek; karamsarlık ağı ile ördüğümüz gelecek günlerin ne denli aydınlık, ne kadar ümit verici olduğunu anlayacak ve gözlerimizde tebessüm kıvılcımlarının parladığını göreceğiz. Hafızalarımızla gerilere doğru gidip, akıl, ümit ve basiretimizle ileriye doğru bakıp hamlelerimizi yapabilsek, doğan her güneşin bir başka ışıltı ile dünyamızı aydınlattığını, gelen her günün bir başka huzur ile geleceğimizi kapladığını, her akşamın beraberinde bir yığın umut ile uyanmayı beklediğini anlayacağız.
Esasında millet olarak bizde var olan bir takım özelliklerden dolayı insanlarımızın birbirleriyle belli bir kıvama gelerek kaynaşması, gönüllerimizin daha belirgin bir biçimde yumuşayıp, kalplerimizin daha bir sevgi ile atması, günlerin ve mevsimlerin birer ümit ve merhamet çağlayanı haline gelerek, kara iklimlerden uzak bahar gibi geçmesi, gelecek günler hakkında haberler vermekte, gönüllerimize ferahlık esintilerini sağanak halinde yağdırmaktadır.
Yazının girişine taşman cümle tesadüfen seçilmiş ya da bulunmuş bir başlık değil.
Başlık, içimizde var olan ve kendisini göstermesi için vesilelere muhtaç, yıllar öncesinden taneciklerini üzerimize serpiştiren, sesini her zaman işittiğimiz, fakat her seferinde yanından bilinçsizce geçtiğimiz çağlayanlara eş; fikrî, İlmî birikimlerin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu birikim, Dergimizin bu sayısında geniş bir şekilde yer verdiğimiz, her yönüyle ele aldığımız, "Güncel Dini Meseleler istişare Toplantısı’nın en belirgin bir özetiydi. Aynı zamanda hemen hemen bütün evlerde, iş yerlerinde konuşulan, halen dahi konuşulmaya devam edilen bir toplantının yaklaşımını ve halkımız arasında yer alan şekliyle, fikirde birliğin uzantısını ifade ediyordu. Düzenlenen toplantı sonucunda medyada da uzun bir süre yer alan sonuç bildirgesiyle halkımızın kafasını karıştıran hemen hemen her konuda kendisinden beklenen, İslam’ın emirlerine, özüne uygun bir biçimde İslam’ın doğrulan açıklanmıştı.
İlmî ve fikrî bağımsızlığa yakışan ne ise o yapıldı.
Görünen o ki rahmet ışıkları gönüllerimizi aydınlatan, ruhlarımızı okşayan iklimiyle geleceğimizi şekillendiriyor.
Bir sonraki sayıda buluşmak üzere herşey gönlünüzce olsun, hoşça kalın.