Makale

HİCAZ ALBÜMÜ Fotoğraflarla Kutsal Topraklar

KİTAP TANITIMI

HİCAZ ALBÜMÜ
Fotoğraflarla
Kutsal Topraklar

Dr. Kıyasettin Koçoğlu
DİB/Eğitim Uzmanı

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. Baskı, Ankara 2007, 162 s.
Hemen her dinde mevcut olan kutsal zaman ve mekân inancının İslâm Dini’ndeki tezahürlerinden birisi de hac ibadetidir. Sözlükte gitmek, yönelmek ve ziyaret etmek anlamlarına gelen hac, dinî bir terminoloji olarak belirli bir zaman diliminde kutsal kabul edilen mekânları dinî maksatlı ziyaret etmeyi ifade eder. Kökeni Hz. İbrahim’e dayanan ve uzun bir tarihî geçmişi bulunan hac ibadeti, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Müslümanlara zaman ve mekân şuuru kazandırmakta, gözlerini ve gönüllerini ilâhî semboller olarak nitelendirilen mekânlara çevirmelerini sağlamaktadır.

İslâm’ın beş şartından birisi olan hac ibadeti, hicretin 9. yılında “…yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır…” (Âl-i İmran, 97) emr-i ilâhîsi ile insanlara farz kılınmıştır. İlk yıl hac emiri olarak Hz. Ebubekir’i tayin eden Peygamberimiz (s.a.s.), hicretin 10. yılında bizzat kendisinin başkanlığında, 100 binden fazla sahabi ile hac farizasını ifa etmiştir. Peygamberimizin yaptığı bu hac, son haccı olması bakımından “Veda Haccı”, Müslümanlara haccın bütün hükümlerini nazarî olarak bildirdiği ve pratik olarak da gösterdiği için “Belağ Haccı”, haccın farz kılınmasından sonra ilk haccı olması dolayısıyla da “İslâm Haccı” olarak isimlendirilmiştir.

Müslümanlar hac ibadetini yerine getirmek, Hz. Peygamberin sevgisini daha yakından hissetmek, yaşadığı yerleri, yürüdüğü, çalıştığı, kısaca adımını attığı her yeri bizzat yakından müşahede ederek ona olan muhabbetlerini, bağlılıklarını aşk ve şevk içerisinde yerine getirmek için on beş asırdır, dünyanın dört bir tarafından yılın muayyen zamanında aynı çağrıya cevap vermek üzere kutsal topraklara koşmaktadırlar.

Bilindiği gibi hac ibadeti Hz. Peygamberin ve ilk Müslümanların yaşadıkları mekânlarda ifa edilmektedir. Müminler hac esnasında Hz. Peygamberin ve ashabının bulunduğu coğrafî mekânlarla karşılaşmakta ve bu yerlerin manevî ikliminden nasiplenmektedir. Ayrıca hac vazifesini yerine getiren bir mümin, İslâm’ın ilk muhatapları olan asr-ı saadet Müslümanlarının yaşadığı yerleri gezerek Allah’ın Rasûlü’nü kitaplarda aktarılan bilgilerle tarihî bir kişilik olarak tanımanın ötesinde, sanki onu bizzat görerek imanını ve ikrarını tazelemiş olur. İslâm Peygamberi ve arkadaşlarının mücadelesi, bu süreçte yaşanmış acı tatlı hatıralar, âdeta bir film şeridi gibi kutsal mekânları ziyaret eden kişinin gözünün önünden geçer. Allah’ın Rasûlünün yaşadığı mekânları görmek, yürüdüğü yerlerde yürümek, ashabının kabirlerini ziyaret etmek, onlarla ilgili hatıraları yâd etmek, vahyin indiği ve tebliğ edildiği kutsal yerlerin havasını teneffüs etmek, her Müslüman’ın en tatlı özlemidir.

Hac ibadeti diğer bir kısım ibadetten farklı olarak hem bedenî, hem de malî boyutları olan bir ibadettir. Hac ibadeti, bireysel boyutunun yanı sıra özellikle her geçen yıl daha çok sayıda Müslüman’ın hac yapma arzusu dolayısıyla 100 binlerce hacının aynı anda aynı kutsal mekânlara akın etmesi, uluslar arası ortak çalışmaları ve ilişkileri gerekli kılmıştır. Ülkeler kendi vatandaşlarının bu önemli ibadetin daha düzenli, rahat ve emniyetli bir şekilde ifa edilmesini sağlamak üzere çeşitli organizasyonlar yapmaya başlamışlardır. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı da 1979 yılından beri hac organizasyonu düzenlemekte ve bu görevi başarıyla yürütmektedir.

Hacca gitmek isteyenlerle veya bölge ile ilgili bilgilenmek isteyenlere yönelik İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren Mekke ve Medine’yi çeşitli açılardan ele alan o beldelerin faziletini, coğrafyasını, kültürünü, özellikle dinî tarihini anlatan pek çok eser yazılmıştır. Toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı, hac ve umre ibadetini yerine getirmek isteyen vatandaşlarımıza yönelik olarak, hac ve umre ibadeti ve kutsal beldeler ile ilgili çeşitli yayınlarla insanlarımızı bilgilendirmeye çalışmaktadır. Bu yayın zincirinin bir halkası olarak da hac ibadetine dair kutsal mekânlarla, Hz. Peygamber ve ashabın yaşadığı tarihî yerlerin daha iyi tanıtılmasına matuf “Fotoğraflarla Kutsal Topraklar” isimli eseri yayınlamıştır.

Eser, hacı adaylarımızın hem zihnen hem de manen Hz. Peygamberin yaşadığı günlere ve asr-ı saadete gitmelerine ve o mekânlarda bulunmanın anlamı üzerine düşünmelerine katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Ayrıca hacılarımızın kutsal topraklarda yerine getirecekleri ibadetlerden elde edecekleri manevî hazzı artırabilmek, ziyaret edecekleri mekânların hafızalarında daha kalıcı bir iz bırakması, edindikleri hatıraların daha uzun süre canlı kalmasını sağlamak ve fizikî ortamla, tarih bilincinin buluşmasını temin etmek de eserin hedefleri arasındadır.

Editörlüğünü Ahmet Özel’in, metin yazarlığını ise Necati Öztürk’ün yaptığı eser; Önsöz, Mekke, Medine, Kaynaklar ve İçindekiler şeklinde tasarlanmış ve Ö. Faruk Aksoy fotoğraflarından ve İSAM fotoğraf arşivinden elde edilen ve hemen her sayfasında en az bir tane bulunan, 2 kroki, 2 harita, 96 Mekke ve 55 Medine ile ilgili fotoğrafla tezyin edilen eser, edebî, tarihsel ve sanatsal özellikleri haiz olarak Diyanet İşleri Başkanlığının prestij eserleri arasında yer almaktadır. Söz konusu eser, sadece bir fotoğraf albümü olmayıp, bölgedeki tarihsel mekânların bir anlamda özgün fotoğraflarla anlatıldığı bir rehber eser niteliğindedir.

Birinci Bölümde Mekke ele alınmaktadır. Mekke’nin coğrafî yapısı, özellikle Hz. İbrahim ve ailesinin bölgeye gelmesinden sonraki tarihî, Fil Vakası ve çok kısa olarak Hz. Peygamberin tarihsel hayatı ele alındıktan sonra Harem, Kâbe, Kâbe’nin Kapısı, Hacer’ül-Esved, Makam-ı İbrahim, Altın Oluk, Mültezem, Şazervân, Hicr, Kâbe’nin Örtüsü, Kâbe Hizmetleri, Sure, Mescid-i Haram, Zemzem, Safa ve Merve, Hz. Peygamber’in Doğduğu Ev, Hz. Hatice’nin Evi, Dârunnedve, Dârulerkâm, Ümmü Hanî’nin Evi, Ebû Kubeys, Kuaykıân ve Ömer Dağları, Ebû Talib’in Mahallesi, Ecyâd, Mesfele ve Ma’lât, Cennetü’l-Mualla, Bi’rituva, Mescid-i Cin, Mescid-i Râye, Mescid-i İcâbe, Mescid-i Ebû Bekir, Arafat, Mescid-i Nemire, Müzdelife, Mina, Mescid-i Hayf, Cemerât, Akabe, Mugammes Vadisi, Muhassir Vadisi, Hira, Sevr, Hudeybiye, Huneyn, Ci’râne, Hz. Âmine’nin Kabri, Hz. Halime’nin Evi, Hz. Meymûne’nin Kabri, Abdullah b. Ömer’in Kabri, Mikât Yerleri, Panayırlar, Mirac, Taif, Mescid-i Addâs, Mescid-i Kuu’, Nahle Vadisi, Şuaybe, Rec-i Vak’ası, Gamîm, Ufsân, Merruzzahrân başlıkları altında, Mekke bağlamında ziyaret yerleri tarihî ve coğrafî özellikleri dikkate alan metin ve fotoğraflar eşliğinde tanıtılmaktadır.

İkinci ana bölüm olan Medine başlığı altında ise, şehrin coğrafî ve tarihsel geçmişi hakkında bilgi verildikten sonra Hicret, Mescid-i Nebevî, Hücre-i Saâdet, Ravza-i Mutahhara, Cennetü’l-Bâki, Hz. Peygamberin Babası Abdullah b. Abdulmüttalib’in Kabri, Mescid-i Gamâme (Musallâ), Mescid-i Ebu Bekir es-Sıddık, Mescid-i Ali b. Ebû Talib, Medine İstasyonu, Mescid-i Sebak, Mescid-i İcâbe, Mescid-i Secde, Mescid-i Sukyâ, Mescid-i Kubâ, Mescid-i Cumâ, Mescid-i Fadîh, Bi’rierîs, Mescid-i Kıbleteyn, Bi’rirûme, Uhud, Hendek, Mesâcid-i Seb’a, Mescid-i Benî Harâm, Benî Nadîr ve Benî Kurayza Toprakları, Mescid-i Zülhuleyfe (Mikât Mescid-i) Bi’rimaûne, Bedir, Mescid-i Arîş, Mescid-i Bi’riravhâ, Hayber, Tebük başlıkları altında, Medine’deki ziyaret yerleri tarihî ve coğrafî özellikleri dikkate alınarak fotoğraflar eşliğinde tanıtılmaktadır.

Eserde, kutsal topraklardaki mekânlar, gezi mantığının ötesinde, tarihin derinliklerinden getirdiği çağrıyı anlamaya yönelik bir üslupla takdim edilmektedir. Tarihsel gelişimin aşamaları günümüze yakın zamanda çekilmiş fotoğraflar ile takdim edilmektedir.

İslâm’ın ilk dönemleri, Hz. Peygamber ve ashabının yaşadıkları olaylar ve mekânlar, temel eserlerimizde anlatılan şekliyle bazı tarihî yapıların maalesef günümüze gelememiş olması dolayısıyla söz konusu mekân ve yapılar, sadece yazılı betimlemelerle aktarılmak durumunda kalınmıştır. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tarihî mekânların yazılı tanıtımı ve o mekânlarla ilgili elde edilebilen fotoğraflarla zenginleştirilen, özel baskı kalitesine sahip bir eser olarak yayınlanan, “Hicaz Albümü: Fotoğraflarla Kutsal Topraklar” isimli eser, geleceğe yönelik tarihe ışık tutan önemli vesika olarak da önem arz etmektedir. Dolayısıyla Başkanlığın yaptığı bu çalışma, bu boyutuyla da anlamlıdır.

İslâm tarihinin en önemli merkezlerinden olan Mekke ve Medine’yi Hz. Peygamber ve ashabının yaşadığı alanlarda hatıralarını tazelemek veya kutsal mekânları gönülden heyecan duyarak ziyaret etmek isteyenler için, “Hicaz Albümü: Fotoğraflarla Kutsal Topraklar” eseri, doğru bir adres olarak okuyucularını beklemektedir.