Makale

Allah Adına Kavilleşmek

Allah Adına
Kavilleşmek

Pelin Pektaş

Evliliğe atılan ilk adımlar… Biraz telâş, biraz heyecan ama ekseriyetle umut taşır. Bir yuvada birlikte mutlu olmak, huzuru yakalamak. Kimileri için sığınılacak bir limanın yolunu adımlamak, kimileri için bir çatı.

Kendi evliliğimize yürüdüğümüzde yaşadıklarımız bir film gibi geçer gözlerimizin önünden. Neler mutlu etmiştir bizi, neler üzmüştür? Bazen o zamanlar üzüldüklerimize güler geçeriz, bazen içimizde hâlâ bir burukluk hissederiz? Bazen hatırladıklarımızla kalbimiz en az o zamandaki kadar çarpar.

Hiç durup düşünür müyüz? Evlilik nedir? İki kişinin hayatını birlikte geçirmek üzere attıkları bu adım neleri gerektirir?

“Kaynaşmanız için size kendi türünüzden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet oluşturması da O’nun varlığının delillerindendir.” (Rum, 21) Allah, bu ayetle evliliğin sevgi ve merhamet temelleri üzerine kurulması gerektiğini buyuruyor. İki insanın birbirlerine karşı duydukları içten sevgi ve merhamet. Evliliğin temelini ifade eden iki kelime. Peki, sevgi ve merhamet beraberinde neler getirir? Başka hangi duyguları içinde barındırır bu iki kelime? Sevginin barındırdığı en önemli şeylerden birisi de güven değil midir? Sevgi ile birlikte gelen güven iki insanı bir bütün hâline getirmez mi?

Yuvanın kurulmasını destekleyen ve tavsiye eden güzel dinimiz, o yuvanın korunması için de fertlerin ellerinden geleni yapmasını bekler. Huzur ve mutluluğun devamını önerir. Huzur ve mutluluğun devamı için de, “Eğer iyi geçinir ve Allah’tan korkarsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa, 128) ayeti ile iyi geçinmek tavsiye edilir.

Sevgi olmadan iyi geçinmek mümkün müdür? Sevgi ve güvene hoşgörü ve anlayış eşlik eder. Aslında bunlar birbirine bağlı halkalarıdır bir zincirin.
Sevgi ve merhamet üzerine kurulan evlilik; sevgi, merhamet ve güvenle korunur. Eşler birbirlerine kendilerinden daha fazla güvenir. Bir bütünün iki eşit parçası hâline gelen bu eşler, eşini el değil, canın içinde can hissederler. Zaten “eş” kelimesi de bu durumu ifade etmez mi?

Kaçımız evli çiftlerin her birine neden “eş” denildiği üzerinde düşündük? Eş, diğerinin aynı demek mi? Yolu birlikte yürümek mi? Yani yolda eş olmak mı? İnsan evli olduğu kişinin aynısı mıdır? Bu konuda çok fazla yorum yapılabilir. Aslında insan evli olduğu kişinin tamamlayıcısıdır. Bu, yorum götürmez bir gerçektir.

Peki, aynı olduğu durumlar nelerdir? İşte burada durup düşünmek gerekir. Zevkler her zaman aynı mıdır? Hayır. Hayata bakış her an aynı mıdır? Yine hayır. İnsani özelliklerin pek çoğunu sayabiliriz bu konuda. Ama biz ısrarla aynı olunan, huzurlu ve mutlu bir evlilikte hiç değişmeyeni bulmaya çalışalım.

Sevinçler ve dertler aynı değil midir? Birinin derdi diğerinin derdi, birinin sevinci diğerinin de sevinci değil midir? Burada da aynı duyguları hisseden eşler, birbirinin tamamlayıcısı konumuna geçerler.

Evli çiftlerden biri üzgünse, diğeri yüreğinin derinliklerinde hisseder bu hüznü. Ellerinden tutar eşinin, zorlukları birlikte aşmak için çıkarır eşini yola dimdik. Onun yüzünü güldürmek için, tebessüm ettirmek için katlanır nice sıkıntılara. Sıkıntıların paylaştıkça azalacağını bildiği için sonuna kadar paylaşmaya hazırdır.

Sevinçli ise yüreği coşkun akan seller gibidir. Sevinçler de paylaşıldıkça artar çünkü. Tarifi imkânsız bir mutlulukla çarpar yüreği. Başı bulutların üzerindedir. Bu mutluluğun devamı için dua dua yalvarır Allah’a. Duaları eşi için. Onun sevincini artırmak için başka neler yapabileceğini düşünür bir taraftan.

Biri diğerine örtüdür, biri diğerinin huzur kaynağı. Allah içindir beraberlikleri. O’nun adına kavilleştiklerini hep akılda tutarlar. Allah adına kavilleşmek… Bu ne büyük bir ahittir, ne ağır bir söz. Öyle küçük rüzgarlara teslim edilmez. O’nun adına verilen söze sahip çıkılır, sabır gösterilir, fedakârlıkta bulunulur. “Allah adına”nın hatırı vardır bütün hatırlardan yüce.

Karşılıklı güvenle bu duygular içinde yürürler hayatta birlikte. Bu duygularla dolup- taşılan evlerde çocuk yetiştirmek de ne kadar kolaydır. Aynı ideallerle ve aynı sevgi ile yaklaşılır çocuklara.

Onların yanında yetişen güzel yavruların hem yüzleri, hem yarınları aydınlanır. Onlar da öğrenirler evlilikte eşinin her zaman yanında olmaları gerektiğini. Bu düşüncelerle kurarlar hayallerinde yuvalarını. Onlar da eşlerine güvenle bakarlar. Dertlerini dert, sevinçlerini sevinç edinirler.
Daha çok sevinçlerin yürekten paylaşıldığı yuvalarınızın olması duası ile…