Makale

Konu: Bayram: Kardeşlik buluşması

Konu:
Bayram: Kardeşlik buluşması

Dr. Abdurrahman Candan
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

I. Plan
a) Bayramların ortaya çıkış süreci
b) Bayramları kutlama adabı
c) Bayramların toplumsal katkıları
II. İşleniş
Bütün kültür ve medeniyetlerde bayram geleneğinin olduğu, her toplumun önem atfettikleri günleri bayram olarak kutladıkları belirtilir. Bayramların kültür ve medeniyetlerin rengini taşıdığı, etkinliklerden kültür kodlarının okunabileceği anlatılır. Dinimizde de bayramların kabul edildiği ve İslam toplumunun olgunlaşmasıyla birlikte hicretin ikinci yılından itibaren ramazan ve kurban adıyla iki bayramın kutlanmaya başlandığı anlatılır. Bayramların Müslümanlar arasında samimiyet, paylaşma ve kardeşlik kültürünü oluşturmada büyük rol oynadığı, İslam kültürünü yansıtan güzel bir uygulama olduğu anlatılır.
III. Özet sunum
Bayramlar toplumların heyecan ve coşku günleridir. Her toplumun, din ve ahlak anlayışına paralel olarak bu günleri kutlama adabı vardır. Bazı toplumlarda sair zamanlarda hoş karşılanmayan, hatta suç kabul edilen içki, israf vb. bazı davranışlar bayramlarda serbestlik için yapılabilmektedir. İslam, hayatın her alanına düzen ve intizam getirdiği gibi bayramlara da getirmiştir. Bayramları toplu deşarj olma, eğlenme çılgınlığından çıkararak, ibadet, sevgi, kardeşlik, kaynaşma, yardımlaşma ve dengeli sevinç günlerine dönüştürmüştür. Bu öğretide bayramlar ibadet ile başlar, küs olanların barışması, muhtaçların ihtiyaçlarının karşılanması, topluluğun musafahası, akraba, hasta, yaşlı ve dostların ziyareti ile devam eder.
Hz. Peygamber, katılımın çok olması için bayram namazlarını “namazgâh” olarak tanımlanan açık alanlarda kılardı. Çocuk ve kadınların toplu coşkuya katılmalarını tembih ederdi. Bayramların sadece sevgi ve barış şöleni olması için, silah taşınmamasını isterdi. Sevinç, ikram ve coşkunun pekişmesi için Ramazan Bayramı’nın ilk gününde ve Kurban Bayramı’nın dört gününde oruç tutulamayacağını ashabına bildirirdi.
İslam’ın oluşturduğu iki bayramda ibadet ve sevinç ile birlikte sosyal yardımlaşma ön planda tutulmuştur. Ramazan Bayramı’nda muhtaçlara bayram namazından önce fitrelerin verilmesinin istenmesi, Kurban Bayramı’nda da fakir ve yoksullara kurban etlerinin dağıtılmasının istenmesi bunun açık göstergesidir.
IV. Konu ile ilgili ayetler
1. “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslam’a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” (Bakara, 2/208.)
2. “İçinizden varlık ve servet sahibi kimseler yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere bir şey vermeyeceklerine yemin etmesinler. Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nur, 24/22.)
3. “Meryem oğlu İsa, “Ey Allahım! Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki; önce gelenlerimize (zamanımızdaki dindaşlarımıza) ve sonradan geleceklerimize bir bayram ve senden (gelen) bir mucize olsun. Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın.” dedi. (Maide, 5/114.)
V. Konu ile ilgili bazı hadisler
1. Enes b. Malik’ten rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye geldiğinde halk senenin iki gününde oynayıp eğleniyordu. Hz. Peygamber: “Bu iki gün nedir?” diye sordu. “Cahiliye döneminde o günlerde eğlenirdik.” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah o günleri onlardan daha hayırlı olan Kurban ve Fıtır (Ramazan) bayramlarıyla değiştirdi.” (Ebu Davud, Salat, 239.)
2. Ebu Ubeyd şöyle anlatmıştır: “Ömer b. Hattab ile birlikte bir bayram geçirdim. Ömer geldi, namazı kıldırdı ve sonra cemaate dönerek: ‘Rasulüllah (s.a.s.) şu iki günde oruç tutmanızı yasakladı. Biri, ramazanı bitirip de bayram ettiğiniz gün, diğeri de kurbanlarınızı kesip etini yediğiniz gün(ler)dir” dedi.” (Müslim, Sıyam, 138.)
3. Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan Bayramınız, orucunuzu bitirdiğiniz gün, Kurban Bayramınız da kurban kestiğiniz gündür.” (Ebu Davud, Sıyam, 5.)
4. Abdullah bin Abbas’dan rivayet edildiğine göre; Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Şüphesiz bu cuma, Allah’ın Müslümanlara tahsis buyurduğu bir bayram günüdür.” (İbn Mace, İkametu’s-Salavat, 83.)
5. Ukbe b. Amir Rasulullah (s.a.s.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Arafe, Kurban Bayramı ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme ve içme günleridir.” (Ebu Davud, Sıyam, 49.)
6. Cabir b. Abdullah rivayet etmiştir: “Peygamber (s.a.s.) bayram günü olunca (namaz yerine gitmek için) başka yol, (oradan dönmek için de başka yol) tercih ederdi.” (Buhari, İdeyn, 24.)
7. Ümmü Atiyye anlatıyor: “Bayram günü, bize evden dışarı çıkmamız söylenirdi. Genç kızlardan, hayız gören kadınlara kadar hepimiz çıkar, mescitte erkeklerin arkasında dururduk. Bayanlar erkeklerin ’Allahu ekber’ nidalarına ortak olurlar, onlarla birlikte dualar ederler ve o günün bereketli ve tertemiz bir gün olması için yakarırlardı.” (Buhari, İdeyn, 12.)
8. Bera (r.a.) şöyle demiştir: “Peygamber (s.a.s.) Kurban Bayramı günü bizlere şöyle buyurdu: “Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır.” (Buhari, İdeyn, 10.)
VI. Verilebilecek mesajlar
Bayramlar, bizlere ibadet, sevinç ve yardımlaşmayı bir arada yaşatan sembol/şeair uygulamalardır.
Bayramlar, Müslümanların bir araya gelip sevinçlerini paylaştıkları önemli günlerdir.
Bayramlar, kardeşlik ve kaynaşmanın pekiştirildiği günlerdir.
Bayramlar, küskün ve dargınların barışmasına vesile olan güzel günlerdir.
Bayramlar, sevinç, coşku ve güzelliklerin bütün evlere girdiği müstesna günlerdendir.
VII. Yararlanılabilecek diğer kaynaklar
• Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi “Bayram” mad.
• Hüseyin, Atay, Kurban Bayramı ve Felsefesi, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1969, cilt: XVII, s. 277-284.
• Yaşar Bozyiğit, Peygamber Efendimiz’in Sünnet-i Seniyyesine Göre Kurban Bayramı ve Kurban Kesme Adabı, İstanbul, Erkam Matbaası.
• Hz. Peygamber ve Kardeşlik Hukuku, Komisyon, DİB Yayın-ları, Ank. 2012.