Makale

başyazı

başyazı

Prof., Dr., Ali Bardakoğlu
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI

Yüce Yaratanın, insanoğluna dünyada mutlu olması ve uhrevî kurtuluşa ermesi için uzattığı bir rahmet ve sevgi eli, çağırdığı bir hakikat bilgisi olan, bireysel ve toplumsal ödevlerimizi ibadet niteliğinde bir sorumluluğa dönüştüren İslam, Allah’a ve O’nun yarattıklarına yakınlaştıran, böylelikle bize var oluşun nihaî anlamını kavratan İlâhî bir çağrıdır.
İlk peygamber Hz. Âdem’den (a.s.) son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.s.) kadar güzel ahlâkı kemale erdirmek üzere gönderilen bütün peygamberler, insanlığa istikamet üzere yaşamayı, ifrat ve tefritten kaçınmayı telkin etmiş ve öğretmişler, bu çizgide sürdürdükleri yaşayışlarıyla da bütün insanlığa örnek olmuşlardır. Bu itibarla bizler, dinin gösterdiği istikametten ayrılmayarak hem dünya mutluluğunu yakalar, hem de Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanabilir, kutlu elçilerden aldığımız emaneti böyle bir anlayış içinde gelecek nesillere taşıyabilir, dünyada mutlak hayrın ve hakikatin, kalıcı kurtuluş ve mutluluğun davetçileri ve örnekleri olabiliriz. Çünkü inançta sağlamlık, bütün işlerimizde incelik, beşerî ilişkilerimizde nezaket ve dürüstlük, dayanışma ve yardımlaşma, İlâhî vahyin bize öğrettiği insaniyetin gereklerindendir.
Dinin, aklın ve ahlâkî erdemlerin gösterdiği tutarlı çizgiyi sapmadan izleyip koruyabilmek için güçlü bir iman, sağlam ve sahih bilgiye dayalı dindarlığın yanı sıra gerek Yüce Yaratan ve gerekse kullarına karşı daima içtenlik ve samimiyet, riyasızlık ve açık yüreklilik gerekir.
Şüphesiz İnsanî ve ahlâkî erdemler kuru bir sözden ibaret olmayıp, sevgi ve samimiyet zemininde doğar ve örnek davranışlarla gelişir. İşte o zaman öfke hoşgörüye, ön yargı doğru ve gerçek bilgiye, tahammülsüzlük sabra, düşmanlık dostluğa, kin ve nefret sevgiye, bencillik fedakârlığa dönüşür.
İnsanı dünya ve ahirette kurtuluşa ve ebedî mutluluğa eriştirecek olan hasletlerin başında; içtenlik ve dürüstlük gelir. Onlar olmadan ideal ahlâka ulaşmak ve ahlâkî erdemleri bilince ve bir davranış duyarlılığına dönüştürmek mümkün değildir. Hadis kaynaklarımızın; söze Peygamber Efendimizin "Ameller niyetlere göredir." hadisi ile başlaması da bu yüzden olsa gerektir.