Makale

EDİTÖRDEN

Editörden
Semboller ilahi mesajın zaman ve mekan sınırlarını aşarak her çağda canlı ve güncel kalmasında önemli bir rol oynar. Hac ibadeti ise neredeyse tamamen sembollerden oluşan bir ibadettir. Sembollerin iyi kavranması haccın anlam haritasının ortaya konması, bu ibadetin içselleştirilmesi ve her çağda insanların yüreklerinde heyecan oluşturması ve duygu birliğini sağlaması açısından oldukça önemlidir. Müslümanların İslam’ın sembollerine duyduğu derin bağlılık, Allah’a olan hürmetin ve bağlılığın bir göstergesidir.
Evlilik, karşı cinsten iki kişinin birlikte yaşamalarına, hayatın zorluklarına birlikte karşı koyma ve mutlulukları beraberce paylaşmalarına imkan sağlar; eşlere hak ve sorumluluklar yükler. İslam fıkhı bağlamında bir sözleşme olan nikâh, iki şahit huzurunda gerekli şartları taşıyan tarafların irade beyanında bulunmalarıyla gerçekleşir. Aile konusunda büyük dramların yaşandığı, kadın, erkek ve çocukların mutsuz olduğu ve mağdur edildiği on dört asır öncesi cahiliye geleneğinin ardından İslamiyet, selim aklın ve nassın kabul etmediği her türlü birlikteliği ortadan kaldırdı. Aile ve toplum hayatını nezih bir çehreye, saygın bir konuma yükseltip eşlere adalet ve hakkaniyete dayalı karşılıklı hak ve sorumluluklar verdi; kadını ve değerini yüceltti. Neticede aile huzur ve mutluluğun kaynağı, kutlu bir yuva hüviyeti kazandı.
Peygamberler, yaşadıkları toplumun içinden seçilerek risalet göreviyle gönderilen seçkin insanlardır. Kendilerine bahşedilen ilahi bilgi ve hikmetle peygamberler, toplumların hayatında kalıcı değişim ve dönüşümleri gerçekleştirmişlerdir.
Diğer peygamberlerin dönemlerinde olduğu gibi, Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde de bireysel ve toplumsal ölçekte büyük değişimlerin gerçekleştiği bilinmektedir.
Bunun en somut örneği, cahiliye olarak nitelenen bir toplumun, Hz.
Peygamber (s.a.s.)’in uyguladığı nebevi eğitimle örnek bir toplum haline dönüşmüş olmasıdır. Değişim ve dönüşümde temel etken, vahiyle gelen ve asırlara ışık tutan sahih bilgi, birey ve toplumu her an ve her yerde Rabbi ile birlikte olduğu bilincini kazandıran ahlaki erdemlerdir.
İnsanlığın şahit olduğu en köklü medeniyetlerden biri hiç kuşkusuz İslam medeniyetidir. Bu medeniyetin anlaşılması en başta Kur’an-ı Kerim’in doğru anlaşılmasıyla mümkündür. Bu nedenle İslam âlimleri Kur’an’ın mesajının iyi kavranmasına büyük çaba sarfetmişler ve ciltler dolusu eserler telif etmişlerdir. Kur’an’la ilgili erken dönemlerden günümüze değin yazılan her eser, gönülleri ihya ve inşa eden yüce kitabın zengin anlam hazinesinden kıymetli bir hikmet pırıltısıdır.
Kameri aybaşlarının tespiti/ rü’yet-i hilâl meselesi İslam dünyasında öteden beri çokça tartışılan bir konu olmuştur. Bu sorunun dinî bilgi ve bilimsel verilerin ışığında çözümüne yardımcı olacağı düşüncesiyle Başkanlığımızın yakın zamanda gerçekleştirdiği çalışmalar bu alandaki ihtilafların ortadan kaldırılmasına yönelik önemli bir adımdır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konudaki çalışmalarını sürdürmektedir.
Çocukların etkili ve kalıcı öğrenmeyi model alma yoluyla yaptıkları bilinmektedir.
Çocuk, beğendiği modelleri taklit eder. Bu modeller; anne-baba, arkadaş, sanatçı, sporcu, bilim adamı vb. olabilmektedir. Çocukları en çok etkileyen karakterlerden biri de çizgi film kahramanlarıdır. Bilişim çağı çocukları bugün televizyon, internet ve diğer iletişim yollarıyla pek çok yayına kolaylıkla ulaşılabilmektedirler.
Çocukların kolaylıkla erişebildiği bu yayınların içerik ve sunumlarının eğlendirici olduğu kadar çocukların zihinsel gelişimine ve moral değerlere katkı yapar nitelikte olması, geleceğimiz adına son derece önemlidir. Ancak günümüzde bu alan özellikle büyük oranda yabancı ürünlerin etkisi altındadır. Özellikle son dönemlerde yerli çocuk programlarındaki artış ve bu programların niteliği üzerine yürütülen bilimsel çalışmalar, ümit vericidir.
Dergimizin bu sayısında yer alan; "Sadık Kılıç’in ’Sembolün Gücü ve İslam’da Semboller’; Adnan Demircan’m ’Cahiliye ve Hz. Peygamber Dönemi Uygulamalarıyla Nikâh’; Hüseyin Baysa’nın ’Hz. Peygamber Dönemindeki Sosyoekonomik Hayatta Yaşanan Dönüşümde İnanç ve Ahlakî İlkelerdeki Değişimin Etkisi’; Haşan Yenibaş’m ’Sıhhatli Bir Peygamber Tasavvuru Açısından Peygamberimizin Beşerî ve Nebevî Şahsiyeti’; Mursal Atamov’un ’Kur’an’ı Kerim’de "Lealle" Edatının Kullanılışı ve Anlamlan’; Mehmet Bulut’un ’Türkiye Büyük Millet Meclisinde Takvimler ve Ru’yet-i Hilâl Üzerine Bir Müzakere’; Ahmet Karataş’m cTürk- İslam Kültür ve Edebiyatında Kısas-ı Enbiyâ Türü’; Bilal Yorulmaz’m ’Din ve Değerler Eğitimi Açısından -Caillou- Çizgi Filminin Değerlendirilmesi” başlıklı makalelerinin alanlarına önemli katkılar sunmasını bekliyor, gelecek sayıda yeniden buluşmayı diliyorum.
Yüksel Salman