Makale

Şafii Fıkhı

Şafii Fıkhı

Mehmet Keskin

Seracettin Yıldız
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzman Yardımcısı

Bir Müslümanın öncelikle sağlam bir akaid bilgisine sahip olması gerekir. Çünkü dinin temel esaslarından birini kabul etmeyen veya bunları gerektiği gibi bilmediği için bu hususlara dikkat etmeyen bir kişinin yapacağı ibadet ve muamelat alanındaki diğer işler de uhrevi anlamda bir değer ifade etmeyecektir.

Bilindiği üzere ülkemizde mezhepler bakımından; fıkhi alanda Hanefi ve Şafii mezhepleri, akaid alanında ise Matüridi ve Eş’ari mezhepleri yoğunluktadırlar. Fıkıh- ta Hanefi mezhebine mensup olanlar daha çok Matüridi akaidini, Şafii mezhebine mensup olanlar da Eş’ari akadini benimsemişlerdir. Ülkemizde gerek fıkhi arapça kitapların tercümesinde, gerek ise yeni kitapların yazılmasında çoğunlukla Hanefi mezhebi tercih edilmiştir. Bu sebeple hâlihazırdaki Türkçe kitapların çoğunluğu bu mezhep mensuplarına yönelik yazılmış eserlerdir.
Bu alandaki ciddi eksikliği ve boşluğu hisseden ilim adamlarımız, son yıllarda Şafii mezhebine yönelik tercüme ve kitap yazımı faaliyetlerine hız vermişler, ancak bu alandaki boşluğu halen doldurabilmiş değillerdir. İşte elimizdeki kitap, bu eksikliği doldurmaya aday önemli bir eserdir.
Eser, Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Mehmet Keskin hocamız tarafından kaleme alınmıştır. Müellifin daha önce yazdığı bir ciltlik Büyük Şafii İlmihali bulunmaktadır. Ancak bu kitapta konular daha kısa bir şekilde ele alınmıştır. İki cilt olarak hazırladığı bu yeni eserinde müellif, önceki kitapta bulunmayan (özellikle muamelat ve feraiz olmak üzere) bazı yeni konuları eklemiş, mevcut konuları ise daha detaylı bir şekilde yeniden ele almıştır. Esere ilk bakıldığında göze çarpan en önemli fark ise, bu kitapta ayet ve hadis kaynaklarının arapça metniyle birlikte yazılmış olmasıdır. Kitap anlaşılır, sade bir dille ve ilmî metodlara bağlı kalınarak günümüz Müslümanlarının istifadesine sunulmuştur. Eser, adından da anlaşılacağı üzere Şafii mezhebini esas alan bir kitap olmasına rağmen, müellif yer yer Hanefi mezhebinin görüşlerine de yer vererek okuyucuların iki mezhep arasında mukayese yapabilmelerine imkân sağlamıştır.
Kitap iki cilt ve beş bölümden oluşmaktadır. Beş bölümden ilk ikisi birinci ciltte, diğer üç bölümde ikinci ciltte bulunmaktadır. Birinci cildin başında; mezhep imamı olan İmam Şafii’nin hayatı ile fıkıh ilminin genel durumu hakkında giriş mahiyetinde bir bilgi bulunmaktadır.
Bir Müslümanın öncelikle sağlam bir akaid bilgisine sahip olması gerekir. Çünkü dinin temel esaslarından birini kabul etmeyen veya bunları gerektiği gibi bilmediği için bu hususlara dikkat etmeyen bir kişinin yapacağı ibadet ve muamelat alanındaki diğer işler de uhrevi anlamda bir değer ifade etmeyecektir. Bu sebeple müellif, birinci bölümü akaid konusuna ayırmıştır. Bu bölümde yer yer Matüridi mezhebinin hatta Mutezile mezhebinin görüşlerine yer verilse de Eş’ari mezhebinin görüşleri esas alınmıştır. Müellif akaid alanındaki tartışmalara girmekten kaçınmış, öncelikli olarak okuyuculara doyurucu ve özlü bilgiler vermeyi temel gaye edinmiştir. Bu bölümde; Din, İslam, Tevhid, İman ve İman esasları (İmanın altı şartı) gibi konular ele alınmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de ifade edildiği gibi bütün yaratılmışların en şereflisi olan insan, Rabbine kulluk etmek, bu kulluğun tezahürü olan ibadet görevini yerine getirmek üzere yaratılıp dünyaya gönderilmiştir. İbadetler, sağlıklı bir şekilde ifa edilirlerse anlam ve değer kazanırlar. Sağlıklı bir şekilde ifa edilmiş olmaları için de, ibadetlerin dinde belirlenen ölçü ve kurallara uygun bir tarzda ifa edilmeleri gerekir. İşte ikinci bölümde; Namaz, Oruç, Zekât, Hac ve Kurban ibadetlerinin ölçü ve kuralları ele alınmıştır. Bu bölümde ayrıca; Av, Yemin, Adak ve Kefaretler gibi konular da ele alınmıştır.
İnsanın, yaratanını tanıması ve ona ibadet etmesi yaratılışının özünü ve amacını teşkil ettiği gibi, hayatını ve insan ilişkilerini O’nun istekleri doğrultusunda düzenlemesi de dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarını oluşturur. İslam dininin iman ve ibadet hayatıyla ilgili bilgilendirmesi ve emirleri gibi aile hayatı, insan ilişkileri ve toplumsal alanla ilgili her türlü bilgilendirme ve yönlendirmesi de bulunmaktadır. İman ve ibadet daha çok ferdin dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaya yönelik iken, aile hayatı ile muamelat gibi konular da toplumsal yönünü teşkil etmektedir.
Üçüncü bölümde “Helaller ve Haramlar” ana başlığı altında alt başlıklar halinde; yiyecek ve içeceklerde helal ve haram olanlar, giyim-kuşam ve zinetlerde helal ve haram olanlar, resim ve heykel ile kazançta helal ve haram olanlar detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Dördüncü bölümde aile hayatı kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. “Evlenme ve Boşanma” ana başlığıyla ele alınan bu bölümde, alt başlıklar halinde; nikâh, boşanma, îlâ, zihar, rada’ (süt emme), liân, neseb, iddet, nafaka, vasiyet, vesayet ve vasiler, ferâiz (miras), doğum kontrolü ile evlat edinme gibi konular ele alınmıştır.
Beşinci ve aynı zamanda sonuncu olan bölüm ise “Muamelat” ana başlığıyla ele alınmış olup bu bölümde; bey’ (alışveriş), sarf (döviz/altın), riba (faiz), şuf’a, mudarebe (mal-sermaye ortaklığı), müsakat (bahçe sulama ortaklığı), müzaraa (ziraat ortakçılığı), selem (ön ödemeli satış), istisna’ (sipariş), karz (borç), hibe, icare (kira), vb. birçok klasik akit türlerinin yanı sıra; hava parası, kredi kartı, leasing, teminat mektubu, sigorta, organ nakli, tüp bebek, kürtaj, ötanazi ve trafik kazaları gibi pek çok güncel sorunlar da ele alınmıştır.
Kısaca bu iki ciltlik eser, bir müslümanın özellikle de Şafii mezhebi mensubu olan kardeşlerimizin inanç, ibadet, helal-haram, aile hayatı ve muamelat alanlarında bilmesi gereken ve günlük hayatında her an lazım olabilecek bilgileri barındıran bir başucu eser konumundadır.