Makale

KUR’AN

ŞEÂİR

KUR’AN

Esma CAN

Dinlemesi farz, okuması sünnet olan bu mübarek kitap abdestli tutulur, yüce manalara işaret ettiğinden yüksekçe ve temiz pak yerlerde muhafaza edilir.

PUSULASINI şaşırmış, nicedir bir yol bulup düze çıkamamış insanlığa, alemlerin Rabbinden son bir çağrıdır Kur’an. Çokça merhametli olması hasebiyle, yeryüzünde kullarının kimselere boyun eğmeden izzetle yaşamalarını ve sadece Yaratan’a sığınıp dayanmalarını ister gönderdiği rehberle.
Kur’an-ı Kerim’in yolculuğu önce meşakkatli Mekke dönemi ardından gayretli Medine döneminde olmak üzere yirmi üç yıl sürer. Efendimize nazil oldukça vahiy kâtipleri tarafından yazılıp ezberlenmek suretiyle korunur. Hz. Ebu Bekir’in hilafetinde iki kapak arasına alınarak “Mushaf’’ hâline gelir. Her ramazanda o ana dek inen kısmı Cibril (a.s.)’e bir defa okuyan Efendimiz, vefatından önceki ramazan ayında iki defa okur. İşte bu karşılıklı okuma dinleme hâli, yüzyıllardır erkeklerin camide hanımların ise daha çok evlerde toplanıp mukabele yapmalarına vesile olur.
Dinlemesi farz, okuması sünnet olan bu mübarek kitap abdestli tutulur, yüce manalara işaret ettiğinden yüksekçe ve temiz pak yerlerde muhafaza edilir. İstiaze ve besmeleyle başlanır, güzel bir sesle tane tane ve huşuyla okunur. Öğrenmek, öğretmek, ezberlemek, tefsir etmek, hüküm çıkarmak gibi Kur’an ilimlerinin her biri hayırlı olsa da, ille O’nun ruhuna uygun amel etmektir esas mesele. “Kur’an’ın üslubuyla konuşan doğruyu konuşmuş olur. Onunla amel eden mutlaka mükafat görür. Kim onunla hüküm verirse adaletle hükmeder. Kim ona çağrılırsa doğru yola çağrılmış olur.’’ buyuran Efendimiz (s.a.s.)’in maksadını idrak eden sahabe, okuduğu ayetin mahiyetine uygun davranmadan bir başka ayete geçmeyi uygun görmezler kendileri için.
Sabah namazından sonra huşuyla aşır okuyan dedeler, cami cemaatine ayetleri tatlı tatlı anlatan hocalar, hayatlarını hayra vakfetmiş hafızlar, mukabeleye yetişme telaşındaki anneler ve bu gayreti görerek büyüyen çocuklarla yakalanabilir arzu edilen huzur ve saadet.
Gönüllere inşirah, evlere bereket, bedene sıhhat, gözlere nurdur. Efendimiz (s.a.s.) “Gözlerinize ibadetten payını veriniz.’’ buyurunca sahabe: “O pay nedir ya Rasulallah?’’ diye sorarlar. “Mushaf’a bakmaları, onu tefekkür etmeleri ve hayrete sevk eden hakikatlerinden ibret almalarıdır.’’ diye cevap verir.