Makale

Cezaevinden Bir Mektup

Cezaevinden Bir Mektup

Nimet Keseli Ustabaşı
Çanakkale Il Vaizi


Cezaevi vaizliği vazifesi bana da nasip oldu. Şu an bulunduğum şehirde yer alan bir E tipi kapalı cezaevinde bayan odalarında din dersi hizmetlerini yürütmeye gayret ediyorum. Malum önceleri endişeyle başlayan derslerimiz gerek cezaevi personeli gerekse hükümlü ve tutuklularla kurduğumuz diyalog neticesinde her defasında farklı bir lezzet kazanıyor. Soru işaretleriyle başlayan serüvenimiz zaman zaman ünlemlerle zaman zaman üç noktalarla devam ediyor.
Sonsuzluk arzusunun beslediği emellerin gelip geçiciliğini, boşvermenin tevekküle dönüşümünü… sabrın ve tahammülün insanı olgunlaştıran tarafını… ve daha bir çok güzelliği oradaki bayanlarla birlikte yaşıyoruz. Hiçbir şeyin dışarıdan bakılıp zannedildiği gibi olmadığını, Yaratıcının yaratırken sebepleriyle yarattığını… Insan yaşantılarının aslında kaderin ağlarında değil de yapıp ettikleri neticesinde şekillendiğini ve kaderin aslında ne olduğunu tecrübe ediyoruz onlarla.
Hikâyeleriyle ben anlam bulurken onlar da benim anlam bulmamdan anlam bulduklarını söylüyorlar. Kur’an ayetlerinden, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yaşantısından ve şahsiyetinden, diğer peygamberlerin hayatlarından, Mevlana’dan, Yunus Emre’den, bazen görülen bir rüyadan bazen de koğuşta edilen bir kavgadan ders çıkarıyoruz. Hayatı dinle dinî hayatla yoğuruyoruz. Geçmişi sorgulayıp geleceğe hazırlanıyoruz hep birlikte, sevgiyle, hoşgörüyle…
Burada cezaevinde tutuklu bulunan bir bayanın bana yazdığı mektuba verdiğim cevabı sizlerle paylaşıyorum. Bu mektup aynıyla bu hanıma ulaşmıştır. Bir eğitim yöntemine dönüştürdüğümüz unutulmaya yüz tutmuş mektuplaşma fiili bu süreçte bana mutluluk veriyor.
Kıymetli Leyla Hanım!
Bu güzel, anlamlı ve bir gül kadar güzel kokulu mektubunuzu aldığımda neler hissettiğimi asla tarif edemem. Öncelikle bütün güzel sözleriniz ve iltifatlarınız için teşekkür ederim. Ben bunları şahsım adına değil fakat görevim adına kabul ediyorum. Sizler de benim için çok önemlisiniz. Ve karşılıklı olarak birbirimizin hayata bakışlarında olumlu değişimler gerçekleştirebiliyorsak ne mutlu. Bu da ancak ve ancak samimiyet ve muhabbetle mümkün. Elhamdülillah Rabbim bu hisleri insanlara nasip etmiş ve bizler de payımıza düşeni almışız.
Peygamber (s.a.s.)’e olan yaklaşımınız ilgimi çekti. Insan zaman zaman bunu sorgulama ihtiyacı hissediyor. Zaten onun peygamber olduğu dönemde de ona inen ayetlerin uydurma olduğunu, onun bir şair olduğunu, deli olduğunu düşünen ve söyleyenler olmuş. Ama hakikaten bakış açınızı çok aydınlatıcı buluyorum. “O kadar dürüst biri neden yalan söylesin, hem de asırlarca sürecek bir yalan. Hem bunu neden yapsın. Bir yalan uğruna senelerce savaş verilir mi?” bu cümlelerin beni ne kadar etkilediğini bilemezsiniz Leyla Hanım! Bunu nasip eden Rabbime binlerce kez şükürler olsun.
Ibadetler konusunda ve Rabbimize hakkıyla kulluk etme noktasında zaman zaman hepimiz bir şüpheye düşeriz, acaba eksiklik ya da yanlışlık var mı diye. Bize düşen gayret etmek. Iyi niyetli olmak. Niyetlerimize göre amellerimizin karşılığını alacağımızdan şüphemiz olmamalı. Bir de Allah Teala’nın ne kadar merhametli ve bağışlayıcı olduğunu unutmamak bizi hep ileri götürecek.
“Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” diyor Peygamber Efendimiz. Bu bakımdan hatimlerinize ve meal okumalarınıza devam etmenizi önemsiyorum. “Amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır.” düsturunca az da olsa devamlı olmaya gayret edilmeli.
Son olarak namaza, oruca, duaya, gece ibadetine verdiğiniz önemin de beni ne derece etkilediğini paylaşmak istiyorum. B-4 olarak güzel işler yapıyorsunuz. Birbirinizi seviyorsunuz. Birbirinizin kusurunu değil güzel yanlarını görüyorsunuz. Birbirinize ‘can’ oluyorsunuz. Birlik ve beraberliğiniz, sevginiz, coşkunuz, çalışmanız, azminiz, okumalarınız bana ilham oluyor. Her hafta gelemesem de gelmediğim zamanlarda kalbimde oluşan oyuklar olduğunu bilmenizi istiyorum.
Umarım ailenizle ilgili hayırlı haberler alıyorsunuzdur. Rabbim üzmesin, üzüntü olduğunda da tahammül gücü versin…
Leyla Hanım!
Lütfen gülümseyin. Rabbim o duvarları sizin ve arkadaşlarımız için bir medrese, bir eğitim merkezi, bir okul, bir maneviyat yuvası ve ilim evinin duvarlarına çevirsin. En büyük duam ise geçen zaman lehimize işlesin.