Makale

AVRUPA BİRLİĞİNE GİRİŞ SÜRECİNDE CAMİ DIŞI HİZMET ALANLARINDA DİN GÖREVLİLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİNE GİRİŞ SÜRECİNDE CAMİ DIŞI HİZMET ALANLARINDA DİN GÖREVLİLİĞİ*

Şuayip ÖZDEMİR**

Özet:

Ülkemizde din hizmetleri genel idare içerisinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Din hizmetlerinin niteliği ve kalitesi, bu hizmetlerden verim alınması açısından son derece önemlidir. Din hizmetlerinin yürütülmesinde önemli görevler üstlenen din görevlilerinin bu açıdan iyi yetişmiş olmaları gerekmektedir.

Ülkemiz, Avrupa Birliğine giriş süreci yaşamaktadır. Bu yeni süreçte her alanda olduğu gibi din hizmetleri alanında da uyuma gidilmesi ve bu yönde bir yapılanmanın gerçekleşmesi söz konusudur. Artık çocuk yuvalan, yetiştirme yurtları, huzurevleri, hastaneler ve sağlık kuruluşları, ıslahevleri, ceza ve tutukevleri, iş merkezleri ve fabrikalarda nitelikli din hizmeti verecek yetişmiş din görevlilerine ihtiyaç bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Din Hizmeti, Din Görevlisi, Cami, Avrupa Birliği

Abstract

The performance of Religious Services in the Fields Out of the Mosques at the Process of Entering into European Union

Department of Religious Affairs, a legal Institution that takes place in general administration, conducts religious services. In other words, religious services in mosques and Qur’an schools, the religious services toward citizens living abroad, and the religious services for those living in raising hostels, rest homes and penitentiaries are all conducted by this Department.

The feature and the quality of religious services are extremely important in view of the productivity that will be taken from these services. Those who have taken duties in the performance of significant religious services need to be educated appropriately, and they need to be equipped with the necessary knowledge required for the performance of the services.

In our country the citizens are experiencing the process of entering into the European Union. In the new process the ways and methods of adaptation should be searched due to the need for new religion officials in kindergartens, raising hostels, rest homes, hospitals, medical institutions, prisons, penitentiaries, factories and companies.

Key words: Religious Service, Religion Officials, Mosque, and European

Union.

Bu yazı, İ6-17 Ekim 2003’de İsparta’da düzenlenen “Türkiye’de Yüksek Din Eğitiminin Sorunları, Yeniden Yapılanması ve Geleceği” Sempozyumu’nda sunulan “Avrupa Birliğine Giriş Sürecinde İlahiyat Fakültesi Mezunlarının Çalışma Alanları ve Bu Alanlara Eleman Yetiştirmek Üzere İlahiyat Programında Yapılması Gerekli Düzenlemeler” başlıklı tebliğe çıkarma ve ilavelerde bulunularak hazırlanmıştır.

Din görevlileri* ülkemizin yanısıra yurt dışında yaşayan binlerce vatandaşı­mıza da cami merkezli din hizmeti vermektedir. Yurt dışındaki vatandaşlarımız arasında Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayanlar en büyük oranı oluşturmaktadır. Bu sayı yaklaşık olarak 3 milyondur.7

Avrupa Birliğine giriş sürecinde yurt dışına gönderilecek olan din görevlileri, özel olarak eğitilmelidir. Bu elemanlar uzun süreli bir dil kursundan geçirilmeli, bir Avrupa Birliği ülkesinin diline hakim olacak şekilde yetiştirilmelidir. Ayrıca gidilecek ülkenin sosyal ve kültürel ortamı, insan yapısı, eğitim sistemi, batı 1 g kültürü, dini kurumlan ve dini hayat gibi konularda yeterli bilgi verilmelidir.

Din görevlilerinin hizmet alanı camilerin yanı sıra hastaneler, cezaevleri, çocuk yuvalan, yetiştirme yurtları, huzurevleri ve işyerlerini kapsamaktadır.9 Şimdi bunları sırasıyla ele alabiliriz.

2- Cami Dışı Hizmet Alanlarında Din Görevliliği

a- Cezaevi Din Görevliliği

Cezaevlerinde din hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülmektedir. Din görevlileri cezaevlerinde mahkumlara “Din ve Ahlak Bilgisi” dersi adı altında hizmet vermektedir.

Din görevlileri cezaevlerinde genelde haftanın belli günlerinde derse girmektedirler. 2005 yılı Şubat ayı itibariyle cezaevlerinde derse giren 410 görevliden tam gün görev yapanların sayısı 31 ’dir.10 .

Cezaevlerinde derse giren din görevlilerinin 142’ si 18 Temmuz 2001 ve 30 Temmuz 2001 tarihleri arasında Ankara’da11, 26’sı ise 17-20 Aralık 2002 tarihleri arasında Manisa Saruhanlı Mütevelli Eğitim Merkezinde cezaevi şartlarında görev yapabilmeleri açısından gerekli eğitimi almak için hizmet içi eğitime tabi tutulmuşlardır. Başkanlığın cezaevlerinde derse giren bütün personeli hizmet içi eğitime tabi tutması arzu edilen bir husustur.

Din görevlileri cezaevlerinde mahkumların eğitimine yönelik olarak “Din ve Ahlak Bilgisi” dersine ilaveten isteyen mahkumlara Kur’an öğretmekte, ilmihal bilgilerini vermekte ve namaz kılmayı öğretmektedirler. Bunun yanında din görevlileri önemli gün ve gecelerde mahkumların katıldıkları mevlit merasimleri düzenlemektedirler.

b- Çocuk Esirgeme Kuramlarında Din Görevliliği

Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kuramlarında din hizmeti vermektedir. 2.828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununa göre, 1983 yılında ilk defa Din Hizmetleri Sınıfında görevlendirilmek üzere toplam 67 adet Din Görevlisi kadrosu ihdas edilmiştir.12

Sonraki yıllarda ihtiyaç oldukça müftülüklerle işbirliği yapılarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kapsamına giren kurumlarda din hizmeti vermek üzere din görevlisi istihdam edilmiştir.

Din görevlileri 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kanununa göre Aile Danışma Merkezleri, Yaşlı Dayanışma Merkezleri, Çocuk ve Gençlik Merkezleri, Toplum Merkezleri, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri, Kreş ve Gündüz Bakımevleri, Huzurevleri, Yetiştirme Yurtlan ve Çocuk Yuvalarında din hizmeti vermektedir.13

Bu kurumlarda nitelikli bir din hizmeti verebilmek için, buralarda din hizmetleri sınıfında görev yapacak olanlar İlahiyat Fakültesi mezunu, pedagojik formasyona sahip, kuruluşlarda görev yapmadan önce hizmet içi eğitim seminerleri ve kurslarına katılmış kişiler arasından seçilmelidir.14

Ayrıca bu kurumlarda din hizmeti sunacak olan görevlilerin illerde bulunan sosyal hizmet kuruluşları sayısınca olmaları sağlanmalıdır.

c- Hastanelerde Din Görevliliği

Ülkemizde 1995 yılının başlangıcında kısa süreli de olsa hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara din hizmeti verilmiştir. Ancak yasal boşluk yüzünden hastanelerde din hizmeti uygulaması devam ettirilememiştir.

Oysa Avrupa ülkeleri hastalara din hizmeti sunma konusuna bizden çok daha ciddi olarak eğilmişlerdir. Avrupa’da 20. yüzyılın başından itibaren hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara dini ihtiyaçlarını karşılamak, onlara moral vermek, ibadetlerini hastalıklarının verdiği imkanlar çerçevesinde yerine getirmelerine yardımcı olmak ve yaşama dirençlerini desteklemek amacıyla din hizmeti sunulmuştur. Buralarda hastalara din ve moral hizmetinin sunulması; hastanelerin temel görevleri arasında sayılmış, hastaların ise en tabii hakkı kabul edilmiştir. Ülkemizde yapılan ise moral hizmet vermekten ziyade ölüme yakın hastalara son dini görevleri yerine getirmek ve ölüm sonrası dinen yapılması gereken hizmetleri sunmaktan ibarettir. Batıdaki uygulama ile paralel bir uygulamaya ihtiyaç bulunmaktadır. 15

Hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara din ve moral hizmeti sunulmasına ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı 12.12.1994 tarih ve 23190 sayılı bir yazıyı il teşkilatlarına göndererek, bu konuda müftülüklerle işbirliği yapılmasını istemiştir. Bakanlık hastanelerde din ve moral hizmetinin amacını hastaların gerek din ve gerekse moral açılardan ihtiyaçlarının karşılanması olarak belirlemiştir.16

Diyanet İşleri Başkanlığı 19.01.1995 tarihinde il müftülüklerine gönderdiği yazıyla din ve moral hizmeti uygulamasını başlatmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı yayınladığı bu genelgede hastanelerde görevlendirilecek personelin dini yüksek tahsil görmüş olanlardan seçilmesini istemiştir.17

Diyanet İşleri Başkanlığının bu yöndeki yazısına dini yüksek tahsil görmüş personel yetersizliği nedeniyle riayet edilemediği anlaşılmaktadır. Altaş’m uygulamanın gerçekleştirildiği 337 hastanede görev yapan 678 personel üzerinde gerçekleştirdiği araştırmada bunu görmek mümkündür. Araştırma sonuçlarına göre hastanelerde din hizmeti veren personelin % 41,20’si İmam Hatip Lisesi mezunudur. Dini yüksek tahsil gören personelin oranı ise % 24,40’dır.18

Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının böyle önemli bir çalışmayı başlatmasına değişik çevrelerden itirazlar gelmiştir. Ankara Tabip Odası 12.12.1995 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerde din ve moral hizmeti vermesi uygulamasının iptali amacıyla Danıştay’a dava açmıştır. Danıştay 5. Dairesi 12.4.1996 tarihinde verdiği kararla bu uygulamayı durdurmuştur. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı, 7.6.1996 tarihinde Valiliklere gönderdiği bir genelge ile

Hastanelerde din hizmeti uygulamasının durdurulduğunu bildirmiştir. Böylece hastalara din ve moral eğitimi verilmesi açısından çok önem arz eden bu uygulama sona ermiştir.

Hastanelerde din hizmeti uygulaması yeniden başlatılmalıdır. Hastanelerde yatan hastalar, manevi desteğe ve morale herkesten çok muhtaçtırlar. Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, buralarda devamlı din görevlisi bulundurulmalıdır. Çünkü yakın ilgiye ve manevi desteğe her zaman herkesten daha fazla ihtiyacı olan hastalara görevlilerin dini telkin ve uyarıları önemli bir moral etki yapabilir.19

d- Fabrika ve İşyerlerinde Din Görevliliği

Şu an itibariyle hastanelerde, fabrika ve iş yerlerinde din hizmeti uygulaması yapılamamaktadır. Oysa din eğitimi toplumumuzun bir ihtiyacıdır. Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde hastaneler, fabrikalar ve iş merkezlerinde din hizmeti verilmelidir. Fabrikalar ve işyerleri için de din eğitimi hayati bir önem taşımaktadır. Bu konuda Avrupa Birliği ülkeleri hayli ileri seviyededir. İş yerleri ve fabrikalarla büyük sanayi merkezlerinde devamlı şekilde işçiler din eğitiminden geçirilmelidir. Buralarda bir din eğitimi birimi kurulmalıdır. Böylelikle iş merkezleri ve fabrikalar, hem huzur içinde çalışma imkanına kavuşacaklar hem de daha verimli olacaklardır.20

Ülkemizde il ve ilçelerde mevcut olan yetiştirme yurtlan, huzurevleri, hastaneler, iş merkezleri, çocuk yuvalan, ıslah evleri, ceza ve tutukevlerinin sayısını göz önünde bulundurduğumuzda çok büyük rakamlara tekabül eden yetişmiş din görevlisine ihtiyaç olduğunu görmekteyiz.

3- Nitelikli Bir Din Hizmeti Açısından Yetişmiş Din Görevlisine Duyulan İhtiyaç

Ülkemizde dünyadaki gelişmelere paralel olarak hızlı bir değişme ve gelişme yaşanmaktadır. Artık halkın bilgi düzeyi yükselmekte, din görevlilerine sorulan soruların içeriği değişmektedir.

Camiler vasıtasıyla toplumun büyük bir kesimine hitap eden din görevlileri mesleki açıdan yeterli olmanın yanı sıra, dini bilgi, genel kültür, iletişim tekniği ve halkla ilişkiler açılarından da yeterli düzeyde olmalıdırlar. Yapılan araştırmalarda din görevlilerinde bulunması gerekli bu yöndeki niteliklere dikkat çekilmektedir.21

Din görevlileri yukarıda ifade ettiğimiz üzere camilerin yanı sıra yetiştirme yurtlan, cezaevleri, huzur evleri vb. kurumlarda din hizmeti vermektedirler. Din görevlileri nitelikli bir din hizmeti sunabilmek için, bu kuramların özel şartlarına uygun bir hizmet bilgi, beceri ve yeteneğine sahip olmalıdırlar. Adı geçen kurumlarda din hizmeti dini yüksek tahsil görmüş, pedagojik formasyon almış ve göreve başlamadan önce hizmet içi eğitime tabi tutulmuş kişilerce yürütülmelidir.

Ülkemizde hızlı bir şekilde Avrupa Birliğine uyum sağlama çalışmaları devam etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığının, Avrupa Birliğine girme konusunda bir hazırlığı var mıdır? Yasal konumu Avrupa Birliğine giriş sürecinde gerekecek olan uyum çalışmaları için yeterli midir? Diyanet İşleri Başkanlığı Avrupa Birliğine uyum bağlamında kurumsal bazda yeni çalışma alanlarında nitelikli bir din hizmeti verecek elemana sahip midir? Başkanlık yapacağı çalışmalarla bu sorulara cevap bulmak durumundadır.

Diyanet teşkilatı, küreselleşen dünyada, AB kapılarına dayanan Türkiye’nin beklentilerine cevap verme konusunda başarılı olacak ve camilerin yanı sıra diğer alanlarda nitelikli hizmet verecek kadrolara sahip olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı hizmet veren kadrolarına yönelik bir eğitim seferberliği başlatmalı ve onlara pedagojik formasyon kazandırmalıdır. Din hizmetleri alanına yönelik olarak yapılan araştırmaları desteklemeli ve bu araştırmaların sonuçlarından yararlanmalıdır. 22

Diyanet İşleri Başkanlığı Avrupa Birliğine uyum konusunda öncelikle AB ülkelerindeki dini kuruluşların yapısı, işleyişi ve çalışmalarını incelemelidir. Cezaevi, hastane, huzurevi ve işyeri gibi yerlerdeki görevlerin kilise tarafından hangi yöntemlerle yerine getirildiğini belirlemelidir.23

Avrupa Birliğine giriş sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı, kendisine düşen görevleri yerine getirirken yeniden yapılanma, mevcut altyapısını güçlendirme, eğitim yoluyla personelini hazırlama, istihdam sorununu çözme, gerekli bina-araç ve gereçleri temin etme, halkı din konusunda yeterince aydınlatma, İslâm dininin gerçeğini hem kendi vatandaşlarına öğretme, hem de Avrupa ülkelerine doğru tanıtma gibi ağır yükler altına girecektir. DİB, bütün bu hedeflere ulaşmak için yurt içinde ilgili kuramlarla, yurt dışında da Avrupa Birliği ülkelerinin ilgili kuramlarıyla işbirliği yapma durumundadır.24

Diyanet İşleri Başkanlığı ilgili kuramlarla işbirliği yaparken şu an itibariyle din hizmeti verilemeyen hizmet alanlarına ilişkin mevzuat düzenlenmesine öncülük etmelidir. Avrupa Birliğine uyum açısından gerekli olan şartlar gözetilerek Başkanlığın hastaneler, sağlık kuramları, öğrenci yurtlan, fabrikalar ve iş merkezleri...vb. kurumlarda din hizmeti sunmasına yönelik yasal düzenlemeye gidilmelidir.

Avrupa Birliğine uyum sağlama bağlamında yeni çalışma alanlarının devreye girmesiyle diyanet personeli camilerin yanı sıra çok geniş bir alanda din hizmeti verecektir. Yakın bir zamanda yeni çalışma alanlarına din görevlisi istihdam edilmesi durumunda hazırlıksız yakalanmamak için şimdiden hem Diyanet İşleri Başkanlığı hem de İlahiyat Fakülteleri ortak bir çalışma içerisine girmelidir.

İlahiyat Fakültelerinde 1998 yılından itibaren uygulanan İlahiyat Lisans Programı genel bir ilahiyat formasyonu kazandırıcı içeriğe sahiptir.25

Bu durum ise lisans öğretimi sırasında din bilimlerinin öğretim tekniği ve din hizmetlerinin niteliği konusunda hiç ders alamayan mezunların vaiz, müftü, Kuran kursu öğreticisi, vb. şekillerde mesleki alanda hizmet verirken veya din eğitimi yaparken büyük zorluklarla karşılaşmalarına sebep olacaktır.26 İlahiyat Fakültesi mezunlan özel hizmet alanlarında formasyon kazanamadıkları için yetiştirme yurdu, hastane, huzur evi, cezaevi vb. kurumlarda din hizmeti verirken büyük zorluklar yaşayacaklardır.

Bu nedenlerle İlahiyat Fakültesi programlan hatta bölümleri yeniden ele alınarak toplumun ihtiyacı doğrultusunda geniş katılımla gözden geçirilmeli ve Yaygın Din Eğitimi alanındaki ihtiyacı gidermeye yönelik tedbirler alınmalıdır.27

Öncelikle İlahiyat Fakültelerinde öğrenciye yansıyan bir bölümleşme gerçekleştirilmeli ve zorunlu müşterek dersler azaltılıp seçmeli derslerin sayısı artırılmalıdır. İlahiyat fakültelerinde özel hizmet alanlarında uzmanlaşmaya yönelik eğitim verilmelidir. Mevcut görevlerin her biri için özel uzmanlar yetiştirilmeli, bu uzmanlar alanının icapları doğrultusunda yeterince bilgi ve becerilerle donatılmalıdır.28

İlahiyat Fakültelerinin programında yetiştirme yurdu, hastane, cezaevi, fabrika gibi özel hizmet alanlarına eleman yetiştirici mahiyette bir düzenlemeye gidilmesiyle öğrenciler, ilgi ve yeteneklerine göre bir alanı seçip o alanda formasyon kazanma imkanını elde edebilecektir.

İlahiyat Fakültelerinde özel hizmet alanlarında formasyon kazandırıcı dersler alan öğrenciler son sınıfta cami uygulaması yanında hastanelerde, yetiştirme yurtlarında, huzurevlerinde, ıslah evlerinde, cezaevlerinde ve ana okullarında din hizmetleri uygulamasına tabi tutulmalıdır. Bu uygulama bir plan ve program dahilinde yürütülmelidir. Böylece öğrenciler Fakülte yıllarında hem teorik hem de pratik açıdan çalışmak istedikleri özel hizmet alanlarında görev yapacak şekilde formasyon kazanmış olacaklardır.

Sonuç

Ülkemizde Avrupa Birliğine giriş süreci yaşanmaktadır. Her alanda gerçekleştirilen uyum çalışmaları din hizmetleri alanında da söz konusu olacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığına Avrupa Birliğine giriş sürecinde önemli görevler düşmektedir. Bu yeni süreçte Diyanet İşleri Başkanlığı’mn hizmet alanı oldukça genişleyecektir. Yeni çalışma alanları devreye girecektir. Diyanet İşleri Başkanlığı camilerin yanı sıra çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, hastaneler, sağlık kurumlan, huzurevleri, ıslah evleri, ceza ve tutukevleri, fabrikalar ve iş merkezlerinde nitelikli bir din hizmeti vermek durumundadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı bu alanlarda nitelikli din hizmeti verebilmek için iyi organize olmak ve bu alanların özel şartlarına uygun şekilde görev yapacak yetişkin elemana sahip olmak durumundadır. Diyanet İşleri Başkanlığı Avrupa Birliğine giriş sürecinde hem camilerde hem de diğer hizmet alanlarında nitelikli bir görevi ancak dini yüksek tahsil görmüş, dini-kültürel ve mesleki kabiliyete sahip, görev alanıyla ilgili özel eğitimden geçmiş personelle gerçekleştirebilir.

**Doç. Dr., İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

* Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza din hizmeti götüren din görevlilerinin sayısı 1066’dır. Yusuf Kalkan, “Avrupa Birliği Sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hedef ve Politikaları Ne Olmalıdır?”, (tebliğ), Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri /, Ankara, 2000, s. 219.

7 Bkz., T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 1997 yılı Raporu, Ankara, 1998, s., 3, N. Yaşar Aşıkoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın AB Ülkelerindeki Türklere Yönelik Hedef ve Politikaları Üzerine”, (tebliğ), Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri 1, Ankara, 2000, s. 199.

8 Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri I, I. Komisyon Raporu - AB Sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığının Hedef ve Politikaları, Ankara, 2000, s. 253.

9 I. Din Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri, C.l, Ankara, 1995, s. 62-64, bu konuda ayrıca bkz., Diyanet İşleri Başkanlığının Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nm 08. 04. 1996 tarih ve 506 sayılı cami dışı din hizmetlerine ilişkin yazısı.

10 Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığının bu konudaki sorumuza 31 Jan 2005 17:57:29 - 0700 tarihli verdiği cevap.

11 Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitimi Dairesi Başkanlığının 7.6.2001 tarih ve 258 sayılı yazısı.

12 27 Mayıs i 983 tarih ve 18059 sayılı Resmi Gazete.

13 http://shcek.gov.tr.

14 Sadettin Özdemir, Korunmaya Muhtaç Gençlerin Din Öğretimi İhtiyaçları, İsparta, 2002, s. 156-157.

15 Nurullah Altaş, “Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 39, Ankara, 1999, s. 599.

16 Sağlık Bakanlığı’nın 12.12.1994 tarih ve 23190 sayılı genelgesi.

17 Diyanet İşleri Başkanlığının 19.01.1995 tarih ve 73 sayılı genelgesi.

18 Altaş, a.g.m., s. 613.

19 S. Hayri Bolay, “Din Eğitiminin Şumulü”, (tebliğ), Türkiye 1. Din Eğitimi Semineri, Ankara, 1981, s. 104.

20 Bolay, a. g. tebliğ, s. 105.

21 Bu konuda bkz., Mustafa Köylü, “Din Görevlilerinin Mesleki Problemleri”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. Sayı: 5, Samsun, 1991, s. 185, 186. Ramazan Buyrukçu, Din Görevlisinin Mesleğini Temsil Gücii, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. Ankara, 1995, s. 124, 126. 131, Hamdi Uygun, Halktaki Din Adamı İmajı ve Din Görevlilerinden Beklentileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun, 1997, s. 35, Şükrü Keyifli, Urja ve Yöresinde Yaygın Din Eğitimi, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 1997, s. 94, 95, 98, 99, Mehmet Yılgın, Din Eğitimi Açısından Din Görevlilerinin Mesleki Yeterlikleri ve Cemaatle Olun İlişkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Samsun, 1997, s. 61, 62, Fahri Kayadibi, Yaygın Din Eğitiminde Cami ve Görevlileri, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000, s. 154, Kayadibi, “Cumhuriyet Döneminde Müftülükler”, Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 7, İstanbul, 2000, s. 174, Haşan Dam, Yetişkinlerin Din Eğitimi, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun, 2002, s. 120, 121, 127, 129, 166, Kemalettin Taş, Türk Halkının Gözüyle Diyanet, İz Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 171, 172, 174, Mustafa Öcal, “Dünden Bugüne Din Görevlileri ve Mesleki Yeterlilikleri”, Yaygın Din Eğitiminin Sorunları Sempozyumu, (28-29 Mayıs 2002), İlahiyat Bilimleri Vakfı Yayınlan, Kayseri, 2003, s, 59.

22 M. Sait Yazıcıoğlu, “Diyanetin Bugünü ve Geleceği”, Soruşturma, İslamiyat, C. 4, Sayı: i, Ankara, 2001, s. 124.

23 Fahri Kayadibi, “Avrupa Birliği Sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hedef ve Politikaları Ne Olmalıdır?", (tebliğ), Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri /, Ankara, 2000, s. 209­210.

24 Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri I, I. Komisyon Raporu - AB Sürecinde Diyanet

İşleri Başkanlığının Hedef ve Politikaları, s. 253.

25 M. Şevki Aydın, Cumhuriyet Döneminde Din Eğitimi Öğretmeni Yetiştirme ve İstihdamı, Kayseri, 2000, s. 164-165.

26 Bkz., N. Yaşar Aşıkoğlu, “Din Hizmetleri Personelinin Yetiştirilmesi Sorununa Öğretim Programlan Açısından Yeni Bir Yaklaşım”, Yaygın Din Eğitiminin Sorunları Sempozyumu, Türkiye Diyanet Vakfı Kayseri Şubesi Yayınlan, Kayseri, 2003, s. 93.

27 Aşıkoğlu, a.g.t, s. 93.

28 Bkz., Aydın, “Öğretmen Yetiştiren Kurumlar Olarak İlahiyat Fakülteleri”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 6, Kayseri, 1995, s. 78.